Tiyatro ve dizi oyuncusu Tamer Levent, 40 yıldır “Sanata Evet” niyetini, sanatın hayatın her alanında var olduğunu anlatmaya çalıştığını belirterek, “Bugün insanlara ‘Hayır demeyi öğrenin’ kanısını öneriyorlar. Tamam ‘Hayır’ deyin lakin bir tek gönül rahatlığı ile ‘Sanata Evet’ deyin.” değerlendirmesinde bulundu.

“Camdaki Kız”, “İstanbullu Gelin”, “Sakla Beni” isimli televizyon dizilerinin yanı sıra 40’tan fazla oynadığı ve yönettiği tiyatro oyunu ile bilinen, eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ve ArtAnkara İdare Heyeti Üyesi Tamer Levent, ArtAnkara 10. Milletlerarası Çağdaş Sanat Fuarı’nda sanatsal düşünme biçimi ve sanata bakış açısına yönelik AA muhabirine açıklamada bulundu.

Toplantı, söyleşi, konferans, oyun ve pek çok aktiflikte “Sanata Evet” kampanyasıyla sanatın, hayatın her alanında olduğunu 40 yıldır anlattığını belirten Tamer Levent, ArtAnkara’nın 2015’teki birinci fuarında da “Sanata Evet” afişi asıldığını ve o periyotta bu manifestoya insanların, “Sanata hayır diyen mi var?” formunda yanıt verdiğini söyledi.

Tamer Levent, insanların büyük çoğunluğunun, sanatın bir yaşama biçimi ve kültür olduğunu anlamadığını, sanatı yalnızca fotoğraf yapmak, tiyatro, müzik yapmak olarak düşündüğünü belirtti.

1605’te Berlin’de kurulan Telif Hakları Enstitüsünün sanat kavramını, “süreç ve ürün” olarak tanım ettiğini aktaran usta oyuncu, “Biz ise eser kısmında tanıdık sanatı ve yalnızca eserden ibaret zannediyoruz. Bu türlü zannedince de onun oluşma sürecini, beşerle olan alakasını anlamıyoruz. Sanatı ideolojisinden, bilgiden kopararak düşünüyoruz.” diye konuştu.

Sanatta yalnızca ticari maksat güdülmemesi gerektiğini belirten Tamer Levent, “Düşünmeyi öğretmek, insanın gelişmesini özendirmek ve insanın içinde bulunan sanatçı özelliğini açığa çıkarmak gerekiyor. Bu milenyumda sanat kavramına bu türlü bakmak gerekiyor. Onun için ‘Sanata Evet’ diyoruz. Ben ‘Sanata Evet’ diyeli 40 yıl oldu. Bu manifestoyu, kanıyı her yerde anlatmaya çalışıyorum. Yeni yeni ne olduğu anlaşıldı.” dedi.

Sanatçının “bir işi ihtimamla yapmayı düşünen insanın adı” olduğunu tabir eden Tamer Levent, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Yaratılmış en pahalı sanat yapıtı insanın kendisi. Öğrenciler fuarları geziyor. Gençler gezerken, bir şeyleri incelerken, nasıl bir hayat yaşamak istediklerini, içinde bulundukları toplumun özelliklerini anlamaya, irdelemeye çalışsınlar, irdelemeyi öğrensinler. Düşünmeyi öğrensinler. Düşünmeyi öğrenen insan bilgiye ulaşır. Yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’ye bir şey sordum. ‘Bu vakte kadar olan bilgilerimiz eksiktir, yanıt veremeyeceğiz’ diye cevap verdi. Ben sorduğumun karşılığını biliyordum aslında. İnsan olmadan yapay zeka icat olmazdı değil mi? Biz, ‘Teknolojiyi bu çağa uygun hale getirmek için ne yapmalıyız’ sorusunu düşünerek sormalıyız, ideolojisine bakmalıyız. İşte sanat bu. Her şey sanattır. Büyük bir manifesto ‘Sanata Evet’.”

Avrupa’nın 15. yüzyıldan itibaren Rönesans periyodunda sanatı “sanat felsefesi” ile geliştirdiklerini belirten Levent, o periyotta “düşünceye” sanat dendiğini anlattı.

İki şahsî fotoğraf standı açacak

Zanaat ile sanatın birbirinden ayrıştığını belirten Levent, “Zanaatın sanat haline getirilmesi bizim çağımızın niyeti olmalıdır. Bugün insanlara ‘Hayır demeyi öğrenin’ fikrini öneriyorlar. Tamam ‘hayır’ deyin lakin bir tek gönül rahatlığı ile ‘Sanata Evet’ deyin. Hayatta olan her şeyin oluşmasına sebep olan insanın beynindeki sanat hareketi. Merak etme, buluş yapma, tahlil üretme aslında hepsi bir sanat. Biz bunların ne olduğunu bilmiyorduk, ilham geldiğini zannediyoruz.” tabirini kullandı.

Tamer Levent, her hareketi ve her işi yaparken insanların o işin art planını düşünmesi gerektiğini belirterek, kendisinin de oyunculuk dışında yaptığı her işin ideolojisini anlamaya çalıştığını söyledi.

Boş vakitlerinde gitar çaldığını, fotoğraf çektiğini belirten Tamer Levent, yakın vakitte İstanbul’da iki fotoğraf standı açmak için hazırlık yaptığını kelamlarına ekledi.